Ana içeriğe atla

vicdanen deli bir sanatçı

Yunan sanatçı Pavlos Nikolakopoulos, ülkesinde zorunlu askerlik hizmetini vicdanen reddetti ve akıl hastanesine gönderildi. Hastanede geçirdiği 17 günden ilham alarak oluşturduğu "Eğik" sergisi, 28 Nisan'a kadar Amerikan Hastanesi “Operation Room” Sanat Galerisi'nde sergileniyor.


“Eğik”, Yunan sanatçının Türkiye’de açılan ilk kişisel sergisi. 1990’lardan beri düzenli olarak çizim yapan sanatçının, 2001 yılında zorunlu askerlik hizmetini vicdanen reddetmesi sonucu, uygulanan bir devlet prosedürüyle gönderildiği akıl hastanesinde geçirdiği 17 günden ilham alan sergi, altı ayrı bölümden oluşuyor.
Devlet mekanizması, otorite, iktidar kavramlarının, hastalık-sağlık, akıllılık-delilik üzerinden insan bedenine uygulanan tahakkümlerini sorgulayan Eğik, denge konusunu odağına alıyor.
Nikolakopoulos, verdiği röportajda, sergiyi “Benim için hastane içinde bir sergiye sahip olmak, psikiyatri koğuşunda doldurduğum günlüğü göstermek, genişletmek ve günlüğün üzerinde olması gerektiği gibi çalışmak açısından olağanüstü bir fırsattı” sözleriyle anlatıyor. Neden psikiyatri koğuşuna yatmayı askerliğe tercih ettiği sorulan Yunan sanatçı, “O zamanlar akademik bilgiyle olmasa da sezgisel olarak kendimi askeri hiyerarşiye teslim etseydim olabilecekleri hissetmiş olmalıyım. Philip Zimbardo tarafından yapılmış Stanford Hapishane Deneyleri ve bu deneylerin sonuçlarından bahsediyorum. Kendimi askeri hizmete teslim etmektense 17 gün akıl hastanesine gitmeyi tercih ettim” şeklinde cevap veriyor.


Sergi, 23 Şubat - 28 Nisan 2018 tarihleri arasında Amerikan Hastanesi “Operation Room” Sanat Galerisi’nde izlenebilecek.

“Operation Room” Pazar günleri hariç her gün, 10:00 – 19:00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kitap Yorumu: İnsan Ne İle Yaşar, Lev Nikolayeviç Tolstoy

İnsan Ne İle Yaşar, Tolstoy 'un eser kategorilerinden "Halk için öğretici kısa hikayeler" kategorisinde değerlendiriliyor. Kitap gerçekten de özellikle vicdanı ele alıp sorgulattırıyor. 3 kısa öyküden oluşan kitapta, mucizeler gerçekleşiyor, aç gözlülük ve hırs kaçınılmaz kaderine sürükleniyor. Tolstoy, ölümlü olduğumuzu ve dünya işlerinin geçici olduğunu anlatıyor. Kitabı okuduktan sonra Tolstoy hakkında araştırma yaptım ve yaşadığı hayatı kitaplarına nasıl lanse ettiğini daha iyi gördüm. Tolstoy, soylu ve zengin bir ailede doğmuştur fakat çevresindeki köylülerin fakirliğine kayıtsız kalmamıştır. İleriki yaşlarında bütün servetini köylülere dağıttı ve fakir bir hayat yaşamaya başladı. Elbiselerini bile kendisi dikiyordu. Anarşistliği Hristiyanlığa uyarladı ve Hristiyan Anarşizmini başlattı. 1910 yılında 82 yaşında olan Tolstoy bir tren istasyonunda zaturre nedeniyle öldü. Diğer eserlerinde ve bu kitabında da hayatın amacını sorgulamış ve Tanrıya olan inancın ve tokgö

Film Yorumu: Karşı Pencere | La Finestra Di Fronte

TÜR:DRAM YAPIM/YIL:İTALYA/2003 YÖNETMEN:FERZAN ÖZPETEK OYUNCULAR:GİOVANNA MEZZOGİORNO, MASSİMO GİROTTİ, RAOUL BOVA, FİLİPPO NİGRO, SERRA YILMAZ, MASSİMO POGRİO IMDB PUANI:7.4 SÜRE:106 DAKİKA Ferzan Özpetek 'in şu an vizyonda olan İstanbul Kırmızısı filmini gördükten sonra yönetmeni tanımak için bir filmini izlemeye karar verdim ve rastgele bir filmini seçtim. Seçtiğim filmin bol ödüllü ve İtalya'da çok büyük ses getirdiğini filmin sonunda yaptığım araştırmadan öğrendim. Öncelikle şunu söylemeliyim film o kadar güzel ve etkileyici ki filmin sonunda büyük bir mucize olmasını beklemedim çünkü farkında olmadan kendimi başrol oyuncusunun yerine koymuştum. Benim tecrübelerim nasılsa onun başına geleceklerde öyle olacaktı. Film, evli ve iki çocuk annesi Giovanna'nın hayatının ilginç bir kesitini anlatıyor. Yolda karşılaştıkları ve hafızasını kaybetmiş yaşlı bir adamı kocasının zoruyla eve getirmeleriyle başlıyor ve yaşlı adamın kadına kattıklarıyla sona eriyor. Bu arad

film endüstrisi cannes'ta

Sinema dünyasının en önemli etkinliklerinden biri olarak görülen Cannes Film Festivali , Fransa'nın Cannes şehrinde 9 Mayıs'ta başladı. Festival başlamadan önce bu sene yaptığı yenilikleriyle gündeme gelmişti. Türkiye'den 3 eserin katılacağı festivalin jürisine Avustralyalı aktris Cate Blanchett başkanlık ediyor ve 8 üye bulunuyor. Festivalde, 21 film 20 bin avro değerindeki Altın Palmiye için yarışacak. 4 bin gazeteci ve 80 bine yakın sinemaseverin katılması beklenen festivalde ödül töreni 19 Mayıs'ta düzenlenecek. Temsilcilerimiz Ceylan, Evrenol ve Bilgi Üniversitesi Cannes Film Festivali'nin bu seneki ana yarışmasında Türkiye'yi Nuri Bilge Ceylan 'ın, uzun yılların ardından köyüne dönen bir yazarın babasının borçları altında ezilmesini konu edinen " Ahlat Ağacı " filmi temsil edecek. Film baba-oğul ve aile ilişkilerine odaklanıyor. Festival kapsamındaki galası Nuri Bilge Ceylan ve filmin oyuncularının katılımıyla 18 Mayıs'ta Palais de