Ana içeriğe atla

hortum, iskele, kuyu, fabrika

Ali Mahmut Demirel'in, 16 Mart'ta, Arter Sanat Galerisi'nde başlayıp 15 Temmuz'a kadar sürecek olan sergisi "Ada" sanatseverlerle buluşuyor. Mimarlık ve nükleer enerji alanında eğitim görmüş olan Demirel'in ürettikleri arasında müzik, deneysel videolar, canlı performanslar da yer alıyor. Ada Sergisinde karşımıza çıkan eserleri ise deneysel videoları. İstanbul'daki ilk kişisel sergisi olan Ada'da "Hortum ve İskele"yi ve "Kuyu ve Fabrika"yı sergilemektedir. Küratörlüğünü Başak Boğa Temür'ün yaptığı, Ada, suyla çevrilmiş bir kara parçasını ifade ediyor aynı zamanda ütopya kavramı etrafında gelişen türlü tarihsel ve çağdaş anlatıları da çağrıştırıyor. Serginin başlığı, izleyiciyi bu kavramın içini kendi hisleriyle doldurmaya davet ediyor.


“İskele” Hollanda’da 1959–2013 yılları arasında faal olmuş bir eğlence ve dinlence tesisi olan Scheveningen İskelesi’nde; “Kuyu” Bodrum’da, Turgutreis sırtlarındaki 19. yüzyıldan kalma bir sarnıçta; “Fabrika” ise 1903’ten 2000’lerin başına kadar ABD’nin Detroit şehrinde faaliyet göstermiş Packard Otomobil Üretim Tesisi’nde çekildi. Bu videolarda mekansal özellikler ile iç içe olan mimari kavramların ön planda olduğu pratikler sergilenmektedir. En yalın halleriyle sunulan mekanlar insanların anılarıyla bağlantı kurmalarını ve zihnindeki mekanlarla birleştirmelerini sağlıyor.


Arter ve İstanbul Film Festivali, Ali Mahmut Demirel’in üretim sürecini bütünsel bir yaklaşımla ele alan bir program için işbirliği yaptı. Sanatçının “Post-Apokaliptik Ütopyalar” serisinin esin kaynağını oluşturan The Last of England (Derek Jarman), Stalker(Andrei Tarkovsky) ve Kuyu (Metin Erksan) filmleri 6–17 Nisan tarihleri arasında düzenlenen 37. İstanbul Film Festivali programında yer aldı.

“Yapılar hizmet etmek üzere tasarlandıkları insanların yokluğunda nasıl bir yaşam sürdürürler?” sorusunun cevabını gözlemlemek isteyenler için sergi, Salı – Perşembe, 11.00 – 19.00, Cuma – Pazar, 12.00 – 20.00 gün ve saat aralarında ziyaret edebiliyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kitap Yorumu: İnsan Ne İle Yaşar, Lev Nikolayeviç Tolstoy

İnsan Ne İle Yaşar, Tolstoy 'un eser kategorilerinden "Halk için öğretici kısa hikayeler" kategorisinde değerlendiriliyor. Kitap gerçekten de özellikle vicdanı ele alıp sorgulattırıyor. 3 kısa öyküden oluşan kitapta, mucizeler gerçekleşiyor, aç gözlülük ve hırs kaçınılmaz kaderine sürükleniyor. Tolstoy, ölümlü olduğumuzu ve dünya işlerinin geçici olduğunu anlatıyor. Kitabı okuduktan sonra Tolstoy hakkında araştırma yaptım ve yaşadığı hayatı kitaplarına nasıl lanse ettiğini daha iyi gördüm. Tolstoy, soylu ve zengin bir ailede doğmuştur fakat çevresindeki köylülerin fakirliğine kayıtsız kalmamıştır. İleriki yaşlarında bütün servetini köylülere dağıttı ve fakir bir hayat yaşamaya başladı. Elbiselerini bile kendisi dikiyordu. Anarşistliği Hristiyanlığa uyarladı ve Hristiyan Anarşizmini başlattı. 1910 yılında 82 yaşında olan Tolstoy bir tren istasyonunda zaturre nedeniyle öldü. Diğer eserlerinde ve bu kitabında da hayatın amacını sorgulamış ve Tanrıya olan inancın ve tokgö

Film Yorumu: Karşı Pencere | La Finestra Di Fronte

TÜR:DRAM YAPIM/YIL:İTALYA/2003 YÖNETMEN:FERZAN ÖZPETEK OYUNCULAR:GİOVANNA MEZZOGİORNO, MASSİMO GİROTTİ, RAOUL BOVA, FİLİPPO NİGRO, SERRA YILMAZ, MASSİMO POGRİO IMDB PUANI:7.4 SÜRE:106 DAKİKA Ferzan Özpetek 'in şu an vizyonda olan İstanbul Kırmızısı filmini gördükten sonra yönetmeni tanımak için bir filmini izlemeye karar verdim ve rastgele bir filmini seçtim. Seçtiğim filmin bol ödüllü ve İtalya'da çok büyük ses getirdiğini filmin sonunda yaptığım araştırmadan öğrendim. Öncelikle şunu söylemeliyim film o kadar güzel ve etkileyici ki filmin sonunda büyük bir mucize olmasını beklemedim çünkü farkında olmadan kendimi başrol oyuncusunun yerine koymuştum. Benim tecrübelerim nasılsa onun başına geleceklerde öyle olacaktı. Film, evli ve iki çocuk annesi Giovanna'nın hayatının ilginç bir kesitini anlatıyor. Yolda karşılaştıkları ve hafızasını kaybetmiş yaşlı bir adamı kocasının zoruyla eve getirmeleriyle başlıyor ve yaşlı adamın kadına kattıklarıyla sona eriyor. Bu arad

film endüstrisi cannes'ta

Sinema dünyasının en önemli etkinliklerinden biri olarak görülen Cannes Film Festivali , Fransa'nın Cannes şehrinde 9 Mayıs'ta başladı. Festival başlamadan önce bu sene yaptığı yenilikleriyle gündeme gelmişti. Türkiye'den 3 eserin katılacağı festivalin jürisine Avustralyalı aktris Cate Blanchett başkanlık ediyor ve 8 üye bulunuyor. Festivalde, 21 film 20 bin avro değerindeki Altın Palmiye için yarışacak. 4 bin gazeteci ve 80 bine yakın sinemaseverin katılması beklenen festivalde ödül töreni 19 Mayıs'ta düzenlenecek. Temsilcilerimiz Ceylan, Evrenol ve Bilgi Üniversitesi Cannes Film Festivali'nin bu seneki ana yarışmasında Türkiye'yi Nuri Bilge Ceylan 'ın, uzun yılların ardından köyüne dönen bir yazarın babasının borçları altında ezilmesini konu edinen " Ahlat Ağacı " filmi temsil edecek. Film baba-oğul ve aile ilişkilerine odaklanıyor. Festival kapsamındaki galası Nuri Bilge Ceylan ve filmin oyuncularının katılımıyla 18 Mayıs'ta Palais de